Kayıtlar

Kasım, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Behzat Ç. - Seni Kalbime Gömdüm

Aslında bu blog’a tek bir giriş cümlesiyle başlayıp, o cümleyi aynı zamanda da bitiş cümlesi yapsam şu olurdu. ‘’ Behzat Ç. İzlerken burnuma deri ceket kokusu geliyor ’’ Evet, evet. O anı, Behzat’ı okadar yaşıyorum ki, resmen alıyorum o kokuyu. Film’i dün izledim. Şu ‘'görüntü kalitesi iğrençti, sesler rahatsız ediciydi, umduğum gibi değildi, olmamş bu olmamış’’ diyen tiplere anlam verememeyi bırak ikinci perdede bir kadın çocuğuyla birlikte çıkarken ‘ ’Ay bu ne küfür, çoluk çocukla izlemeye geliyoruz buraya. Olmadı yani!’ ’ diyen teyzeye Cem Yılmazla cevap veriyorum.  ‘’Sen çocuğun potasyumunu koyma, kalsiyum eksik, bu çocuk olmuş mu?’’  Ayrıca bırak Behzat Amirimi, Harunu bi kenara; bu film sadece ‘Pembo’ ve ’Garboçov’ karakteri için bile izlenebilirdi. ‘’Sizin devletinizin de polisinizin de a*** k****!’’  repliğiyle  Pembo 'ya, ‘’ Bana niye bunu yapıyorsunuz? Ermeni miyim? Rum muyum?  Kürt  müyüm?’’ repliğiyle de Gorbaçov’a kocaman alkışlar iletiyorm.